Akıllı telefonlar, sosyal medya ve ergenler

 

Güneş Çocuk Dergisi için yazılmıştır. Çocuk ve Medya, sayı 2, ekim 2014

 

 

Akıllı telefonlar, sosyal medya ve ergenler

 

 

 

Sizce de çocuğunuzun elinden telefon düşmüyor mu? Telefondan başka bir şey görmüyor mu? Bir dakika telefona bakmadan ders çalışamıyor mu? İletişim kurmakta zorlanıyor musunuz? Telefonda neler yaptığını merak ediyor musunuz? Telefon ve internet kullanımının zararlarını düşünüyor musunuz? Kural koymakta zorlanıyor musunuz?

 

 

Doksanlı yılların başında doğan çocuklar, dijital iletişimin hakim olduğu bir dünyada büyümektedirler. Her zaman ve her yerde çevrimiçi (online) ve etkin bir şekilde sosyal medyayı kullanıldığı için, bu kullanımın çok tehlikeli sonuçları da olabilir. 2010’da Güney Kore’de bir anne telefonda oyun oynadığı için, çocuğuna yemek yedirmeyi unutup, ölümüne neden olmuştur.[i] Yeni jenerasyonun tamamıyla internet bağımlı olacağına dair endişeler ortaya çıkmıştır.

 

Neredeyse her ergenin (12-18 yaş grubu) bir cep telefonu, daha da önemlisi interneti olan akıllı telefonu vardır. 12 Yaşındaki çocukların %60’ı, 17 yaşındaki ergenler %80 akıllı telefona sahiptir.[ii]  Eskiden telefonlar yalnızca telefon açmak veya mesaj atmak için kullanılırdı ama artık çalar saat, ajanda, fotoğraf makinesi, mp3 çalar, video, GPS, internet üzerinden mesajlaşma, sosyal medya siteleri (Facebook, Twitter, Instagram) gibi kullanım amaçları da var. Genel olarak aileler çocuklarına ulaşabilmeleri için 12 yaşından itibaren çocuklara cep telefonu alırlar. Telefon, başta evdekilerle haberleşmek için kullanılan bir araçken, ergenler büyüdükçe, yaşıtlarıyla haberleşme aracı olarak kullanılmaktadır. Zamanlarını aileden çok arkadaşlarıyla ya da onlarla iletişim halinde geçirmeyi tercih ederler.

 

Ergenlik döneminde gençler bir gruba ait olma isteği ve arkadaşlıklara gereksinim duyarlar. Günümüz ergenlerinin çoğunda telefonsuz duramayacaklarına dair bir düşünce vardır ve telefonlarını genelde geceleri kapatmayıp, yatağa yakın bir yerde bulundururlar. Yaş ilerledikçe gece telefon kullanımı da artmaktadır.

 

Telefon kullanımı günümüzde gençler arasında çok önemli bir sosyalleşme aracı olduğundan, akıllı telefonu olmayan ergenler bir çok konuşmayı/iletişimi kaçırır ve bir gruba ait olmadıklarını hissedebilirler. Bu yaş grubunda akıllı telefonların sürekli artan popülaritesi, ergenlerin her zaman ve her yerde arkadaşlarıyla iletişim halinde kalma istekleri veya kendi söylemlerine göre ‘ihtiyacından’ kaynaklanmaktadır.[iii]

 

Peki mesajlaşma konuları nelerdir? Ergenler genellikle mesajlaşmayı “nasılsın”, “neler yapıyorsun” gibi hatır sormak ya da randevulaşmak için kullanırlar. Daha detaylı konuşmalar için ise telefonlaşmayı tercih ederler. Eskiden bazı konular sadece yüz yüze konuşulurdu ama günümüzde çıkma teklifi, ayrılmak ya da bir konu üzerinde tartışmak da mesajlaşma araçları üzerinden olabiliyor. Günümüzde internet üzerinden mesajlaşmanın dışında bir önemli ilgi alanını da sosyal medya oluşturmaktadır. Avrupa’da 13-16 yaş çocuklar sosyal medya kullanımı %77’dir ve haftada ortalama 13,5 saat sosyal medyada zaman geçirmektedirler.[iv]

 

Akıllı telefonların aşırı kullanımın sonuçları

Bu dönemde çocuklarda internet bağımlılığı büyük bir risk oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalara göre aşırı derecede msn/whatsapp, sosyal medya sitelerini kullanan ergenlerde depresyon belirtileri olduğu bildirilmektedir. Internet bağımlılığı ve sigara/içki kullanımı arasında da bir ilişki görülmektedir. Ergenlerin sosyal medya kullanma davranışları ailelerde başka endişeler de yaratmaktadır. Örneğin 11-16 yaş grubunda, internet üzerinden cinsellikle ilgili istenmeyen mesajlar alınabilmektedir (15%).[v] Bunun dışında çok riskli olan ve bir çok ergenin yaptığı şey, internet üzerinden (niyeti iyi olmayan) kişilerle tanışıp, buluşmaktır.

 

Yatağa yattıklarında son saatlerini telefon aracılığıyla “internete takılarak” geçirmenin uykuya da olumsuz etkileri vardır. Beyin, görülen imgeleri ve okunan yazılar nedeniyle bütünüyle uyarılır. Algılanan bilgiler kişide olumlu ya da olumsuz his ve düşünceler yaratabilir. Son olarak yapılan araştırmalara göre telefon ışığının uykuyu olumsuz etkilediği görülmüştür.[vi]

 

Ailenin Rolü

Ergenlerin ebeveynleriyle internet hakkında konuşabilmeleri, internet bağımlılığının önüne geçmekte önemli bir faktördür. Ergenler ebeveynler tarafından kendilerini anlaşılmış hissederlerse, internet bağımlılığı için az risk oluşmaktadır.[vii] Anne/babalar kendileri telefonlarında interneti ya da sosyal medyayı aşırı derecede kullanıyorlarsa, çocuklarına bu konuda olumsuz bir model oluştururlar.[viii]

 

Sizce hangi durumlarda telefon kullanımı (konuşmak, mesajlaşmak) azaltılmalı? Yemek yerken, film izlerken, yolda giderken, sınıftayken, ders çalışırken, arkadaşlarla otururken, ailecek vakit geçirirken mi?

 

Örnek tutumlar:

-               Yemek masasında telefon yasağı: Ailecek cep telefonlarınızı yanınızda bulundurmayın. Eğer bulunduruyorsanız da, telefon çaldığında ya da mesaj geldiğinde yanıt vermeyin. Yemekten sonra dönüş yaparsınız.

-               Biriyle sohbet ettiğinizde sizler de telefonla meşgul olmayın. Gelen mesajlara daha sonra yanıt verin.

-               Gece yatarken telefonlar kapalı ya da başka bir odada olsun. Belirli saat kuralları koyabilirsiniz (örneğin: maksimum 23.00’e kadar).

-               Akşam ailecek dizi izlendiği ya da sohbet ettiğiniz zaman, telefonu başka odada bırakılmasını isteyebilirsiniz.

-               Çocuğunuzla telefon ve internet kullanımına ilişkin konuşun. Tam olarak ne yapıyorlar, kiminle konuşuyorlar, neler konuşuyorlar, düşünceleri nelerdir? Bu konuşmayı olumlu bir bakış açısıyla yönetin, bu durumda bir sorun olduğunda ebeveynlere daha çabuk açılırlar.

-               Kullanım hakkında kurallar koyun: Ne kadar ya da ne zaman kullanılacak? Telefonu kapatma ya da ebeveyne verme (Örneğin; ders çalışırken telefon başka odada bulundurulacak ya da akşam 19-21 arası telefon kullanımı yasak olacak). Çok fazla kural kullanımı daha fazla teşvik edebilir!

-               Çocuğunuza internet ortamında olsa bile, her zaman saygılı davranmasını öğretin. Kendilerine nasıl davranılmasını istiyorlarsa başkalarına da öyle davranmaları gerektiğini anlatın.

-               Çocuğunuza her sitenin güvenli olmadığını, her yerde fotoğraf, kişisel bilgilerini (telefon numarası, adres) yüklememelerini özellikle belirtin.

-               Çocuğunuzla birlikte sosyal medya profillerine bakabilirsiniz, arkadaş olmanız gerekmiyor, ama birlikte kim hangi bilgiyi görebilir konusunda yönlendirme yapabilirsiniz. Arkadaş listesini kontrol edebilirsiniz.

-               Çocuğunuza öğretmeniz gereken çok önemli bir konu da; tanımadığı kişilerle konuşmamaları, konuşsalar bile, onlara güvenip tek başına buluşmamaları gerektiğidir.[ix]

 

Telefon yasağını ‘ceza’ olarak da kullanabilirsiniz. Bir kaç gün telefon yasağı genelde ergen üzerinde etkili olur ve göstermiş oldukları yanlış davranışı tekrarlamaktan kaçınırlar.

 

Eğer bu kuralları koymakta zorlanıyorsanız ve her turlu önleminize rağmen, çocuğunuz telefon ve internet kullanımını kontrol etmekte güçlük yaşıyorsanız, daha büyük bir problem dönüşmeden önce bir uzmana danışabilirsiniz.

 

 

Davranış bilimcisi

MsC. Senem Yelkenci

 



[i]               www.volkskrant.nl

[ii]                      www.eukidsonline.net

                Donoso V. (2012).Towards a better internet for children

[iii]                     Bron: Altijd binnen bereik. 8- tot 18-jarigen en mobiele telefoons , Mijn Kind Online /

                Digivaardig & Digibewust, 2010.

[iv]                     www.eukidsonline.net

                Donoso V. (2012).Towards a better internet for children

[v]                      van Rooij A.J., Schoemakers T.M. & van de Mheen D. (2011). Nederlandse jongeren op internet: applicaties, (overmatig) gebruik en de relatie met middelengebruik. Rotterdam: IVO
3 Gillebaard . Jager .J. (2011). lik op ediawijsheid: isicotaxatie, Opvoedstrategie n en Mediagedrag anno 2011. Utrecht: Dialogic inovatie & interactive

                Van den Eijnden R.J., Meerkerk G.J., Vermulst A.A., Spijkerman R. & Engels R.C. (2008).
Online communication, compulsive Internet use, and psychosocial well-being among adolescents: a longitudinal study. Dev Psychol;44:655-65.


                O'Keeffe G.S. & Clarke-Pearson K. (2011). The Impact of Social Media on Children, Adolescents, and Families Pediatrics;127;800-804

                Gillebaard . Jager .J. (2011). lik op ediawijsheid: isicotaxatie, Opvoedstrategie n en Mediagedrag anno 2011. Utrecht: Dialogic inovatie & interactive

[vi]              Valkenburg P.M. & Peter J. (2011). Online Communication Among Adolescents: An Integrated Model of Its Attraction, Opportunities, and Risks. Journal of Adolescent Health; 48:121–127.


Sonck N. &de Haan J. (2011). Kinderen en internetrisico’s. EU Kidsonline onderzoek onder 9-16 jarige internetgebruikers in Nederland. Den Haag


[vii]                    Van den Eijnden R.J.M.M, Spijkerman R., Vermulst A.A., van Rooij T.J. & Engels R.C.M.E. (2010). Compulsive Internet Use Among Adolescents: Bidirectional Parent–Child Relationships. J Abnorm Child Psychol;38:77–89

[viii]                   http://www.regionaalkompas.nl

[ix]                     http://www.digibewust.nl